Warning: ob_start(): output handler 'ob_gzhandler' cannot be used twice in /var/www/vhosts/uludagsozluk.com/httpdocs/zlib/yenim/index.php on line 59 kar yağışı - uludağ sözlük
lütfen yazars, konu veya tarih kısmını doldurarak arama yapınız.

Yalnızlığın sesinden bir resim yaptım
Karanlık kalabalıklardan süzdüm ışığını.
Akşamüstleriyle boyadım vazgeçen ağzını
Parmaklarını uzattım gece suları gibi ıssız
Salkımsöğütlerden bir beden çizdim usul
Hiçbir rüzgârın duruşunu bozamadığı
Bütün yağmurları topladım yapraklarına.
Sonra tüm yolcuların silindiği bir ufuk
Örttüm kâkülleriyle alnının üşümesini.
Puhu kuşlarının avazını yerleştirdim
dudaklarına
Uzanıp uzanıp öptüm sonra acıyla.
Gözlerini kapalı çizdim görmesinler diye
kimseyi
Madem görmeyecekler bundan sonra beni.
Astım saçlarından odamın boşluğuna...

Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar
Geçmedi üşümem
Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum...
ŞÜKRÜ ERBAŞ
insanı çocuksu sevinçlere sevk eden harika bir olaydır. gönül isterki çok ama çok kar yağsın okullar işler tatil olsun tıkılalım eve sobanın başına badem patates kavuralım üstünde nerede eski günler?
hava sıcaklığının 4-5 dereceden daha düşük olduğu durumlarda gerçekleşen hava olayıdır. aslında su 0 derecede donar ancak ölçülen dereceler yüzeyden alınmıştır ve bulutlar yüksektedir ve orada hava çok soğuktur. bu nedenle 0'ın üstündeki derecelerde de kar yağabilir.
an itibariyle zonguldak/devrek'te gerçeklen ve dumur eden olay. *
(bkz: küresel ısınmanın bokunun çıkması)
insanı alıp çocukluğuna götürebilen hadisedir...
yine sıcak yatağınızdan üşüdüğünüzü belli eden adımlarla uzaklaşıp , perdeyi aralamışsınızdır gecenin bir vakti.o müthiş doğa olayı gerçekleşmekte , adeta beyazlığıyla şehrin günahlarını örtmektedir...

sanki kötü adamlar bir yerlere saklanırlar kar eriyinceye dek , evdeki soba daha bir gürül gürül yanar , sabah kalktığınızda sobanın üstünde bayat ekmekler kızartılır , annenizin o sevgi dolu elleriyle hazırladığı çaylar yudumlanır..bir yandan da içiniz titremektedir dışarıdaki o beyazlığa ulaşmanın heyecanlı bekleyişiyle...

fakat teknolojinin gelişmesi ve sizin artık daha olgun bir insan olmanız hayallerinizin önüne büyük engeldir artık...iyi bir meslek edinmek için başarıyla bitirilmesi gereken bir üniversite ve onun size yüklediği büyük sorumluluktur omuzlarınızdaki ağırlık.

beklentilerin büyüklüğüdür kalbinizin saf heyecanlara kapılmasını sınırlandıran...yaşanmaması gereken yaşanmışlıklarınız vardır , hüzünleriniz vardır yüreğinizde , gerçekleşmesi şart planlarınız da bir yanda beynininizin masabaşında...

üstelik o minik müstakil evlerin yerine soğuk ve ruhsuz binalar almıştır sokaklarınızda...sizi ısıtmak için sanki canhıraş bir şekilde uğraşan , gümbür gümbür sesler yayan , gece siz yer yatağında yatarken üstünden saçtığı ışıkların duvardaki görüntüsüyle size hayaller kurduran o sobadan eser yoktur odanızda...

herşeyi bir anda yaşayıp hazdan öte birşeyi tadamayan , mutluluk ararken mutsuzluk denizinde derinlere dalan insanların aceleceğindedir ekmek kızartma makinesi , yapaydır onun size hizmeti...

doğalgaz peteklerine yaslanmak bile gariptir , kestane yapmak şöyle dursun...

yine de kar yağmaktadır işte her zamanki gibi , şehrin tüm günahlarını örtecektir sanki ; varsın dünya değişmiş olsun...
Cennet örtüsü. Beyazın masumuyeti her temiz duyguya sokuyor bu zaman da.
kendi şehirlerinde ömürlerinde ilk kez kar görmüş yazarların sol frameye sürekli olarak aksettirdikleri durumdur.
bildiğin şuur kaybı.

hayır, yağmalanıyor da ne oluyor? nerede, ne amaçla saklanıyor, biriktiriliyor?
içine taş koyup kartopunu oyna git evine lan, deli misin, ne yağması?
kartepe'de kahvenizi içerken gerçekleşiyora harika bir şeydir.
havadaki su damlacıklarının yerçekimi kuvvetiyle aşşağıya doğru süzülürken kristalleşmesi sonucu gerçekleşen, genelde kış aylarında görülen olay. (bkz: pust gibin ibne gibin bi sey)
gün itibariyle istanbul'da etkisini gösteren yağıştır. kadıköy'den bildiriyorum; lapa lapa yağıyor efendim.
an itibariyle bursa merkez'de inceden inceden başlamış hava olayıdır.
seyretmesi mükemmel olan, ama yagan karlarin erime devresini ve yaratacagi sorunlari düsündükce yagmasini istememeye neden olan olay.
sıcak odamızda izlemesi güzel, dışarı çıkıp kalın elbiselerimizle birbirimize kar topu atmamız keyiflidir. o karların üzerinde bir karton parçası üzerinde uyuyanları düşünmediğimiz sürece...
izmir'de olması mümkün olmayan durum.
bir doğa olayıdır.* çocukları büyüklerden daha mutlu ettiği gözlemlenmiş, insanın içini ısıtan, (dışını soğutuyor)kimi için neşe kaynağı kimi içinse dert olan olaydır.
koca bir kış boyunca yağmayan karın an itibarı ile kemerburgaz semalarında lapa lapa yağmasıdır. bildiğin tuttu, şaka gibi.

ah mart ah!
kazma kürek yaktırır diye boşuna dememişler sana.
havanın su kütlerinin...... falan filan tanıma gerek yok. bilenler bilir.
Ne heycan vercisin sen. Pencerede yardan sonra en çok bekleneni, izlenen. Çocukken okulun tatil olamasıydı kar. poştlerle sokaklardan kaymak, kar topu oynamaktı. Büyüdük şimdi hep yeni bir umut habercisi oldun. Masun oldun bize.
hiç kar yağmayan bir ege şehrinde doğmuş biri olarak 4 yıl liseyi okuduğum düzcede hayatımızın her aşamasına girmiş, ama 4 yıldır üniversite okuduğumuz ankarada ise bir türlü karşılaşılamamış yağış.
sonucunda yoğunluğuna göre üstüne düştüğü cisimler beyaz renge bürünebilir. bunun nedeni de karın beyaz renkte olmasıdır.
çok kısa da olsa dünyanın tüm pisliğini beyazlara büreyen insanı sevindiren ve bazende hüzünlendiren muthiş doğa olayı.
iç içe bir sürü kristal içerdiğinden ışık kırılır ve beyaz görürüz.
(bkz: 18 aralık 2009 istanbul kar yağışı)
trakya nın göbeğinde oturuyorsanız, bu harikulade doğa olayını sık görmeniz biraz zordur ve nadiren şahit olduğunuzda ise yüzünüzde sürekli bir tebessüm asılı kalır, tıpkı şu anda bende kaldığı gibi.
kar yağması, bembeyaz zemine bu taneciklerin düşmesi ve gözünüzün alabildiğine size sunulan beyazlık, anlaşılmaz bir şekilde mutluluk verir insana ve içiniz içinize sığmaz. tabi bizim gibi bu güzelliği nadir yaşayanların yanında, doğuda çetin kış şartlarıyla uğraşmaktan kar yağışının tadını çıkarmayan ülkem insanlarıda çok fazla, maalesef.
Siz hiç karlar altında gondollara binidiniz mi? iğrenç bir Zuhal olcay şarkısıdır.